Psikiyatri hastalarına ilaçları kesinlikle ulaştırılmalı…
Psikiyatri tedavisi gören bireylerin nizamlı ve daima içmesi gereken ilaçlar olduğunu belirten uzmanlar, eczaneler yıkıldığı için ilaçsız kalma ihtimallerine karşı kendilerine süratli halde ilaçlarının ulaştırılması gerektiğini tabir ediyor. Televizyonda gösterilen kurtarma sahneleri üzere imajların kurtarılmış bireylerde makus hisleri ansızın ortaya çıkardığını vurgulayan Prof. Dr. Hüsnü Erkmen; meskeni yıkılan ve yakınlarını kaybeden bireylerin travmanın yanında yas tepkisi da gösterebileceğine dikkat çekerek tedavi uygulanmasını tavsiye ediyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, zelzele travması yaşayan psikiyatri hastalarının beklenen durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu ve hem hastalara hem de yakınlarına tavsiyelerini paylaştı.
Psikiyatri hastalarına ilaçları ulaştırılmalı
Psikiyatri hastalarının yaşadıkları zelzele sonrası daha fazla dayanağa muhtaçlık duyduklarını vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, “Asıl kıymetli olan şey pek çok insanın malını mülkünü enkaz altında bıraktığı üzere bu insanların ilaçları da enkaz altında kalmış olabilir. Münasebetiyle ilaçlarını kullanamama üzere tatsız bir durum yaşanabiliyor. Her türlü kronik hastalıkta olduğu üzere psikiyatri tedavisi gören bir insanın sistemli ve daima olarak içmesi gereken ilaçlar vardır. Bu şahısların, eczaneler yıkıldığından ötürü muhakkak bir vakit ilaçsız kalmış olma ihtimalleri çok yüksek oluyor. Orada yardım için bulunan yahut sağ olup hastanede çalışmakta olan psikiyatristler varsa onların bu ilaçları süratli bir halde ulaştırması gerekiyor. Devletin de bilgi paylaştığı üzere rapor vakitleri dolmadan ve doktora gözükmeden ilaçlarını temin edebilirler” dedi.
Medyadaki imajlar makus hisleri ortaya çıkarabilir
Deprem bölgesinde yaşamadığı halde travması tetiklenen bireylere de en kısa vakitte uzmanlara başvurmalarını tavsiye eden Erkmen, “Ne yazık ki öteki sebeplerle emsal şeyleri yaşamış olan beşerler var. Ruhsal travmanın en kıymetli nedenlerinden biri ansızın tekrar belirtilerin başlamasıdır. Televizyonda gösterilen kurtarma sahneleri gibisi imgeler daha evvel kurtarılmış olan insanlardaki makus hisleri ansızın ortaya çıkarır. Dolayısı ile bu hisler, o anı hatırlayıp çok makus hissetmek, hayalde göçük altında olduğunu görmek ya da sarsıntı sahneleri izlerken ağır reaksiyon göstermek formunda kendini gösterebiliyor” tabirlerini kullandı.
Duygular yaşanan travmaya nazaran değişiyor
Başka hallerde travmatize olmuş olan bireylerin hislerinin da birebir formda olmayabileceğini belirten Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, “Örneğin, istismara uğrayan birinin hisleri ile sarsıntıda göçük altında kalan bireylerin hislerinin dışa vurumu tıpkı değildir. Lakin çeşitli biçimlerde bir yerde kapalı kalmak zorunda olanlar da bu belirtiler ortaya çıkabilir. Tıpkı vakitte insanın meskeninin yıkılması ve yakınlarının ölmesi de yalnızca travma değildir, önemli bir yas tepkisi da olabilir. Bu durumda katiyetle göz önüne alınmalı ve tedavi edilmeli” açıklamalarında bulundu.
Hasta yakınlarına ekstra vazifeler düşüyor
Hasta yakınlarına bu devirde ekstra misyonlar düştüğünün altını çizen Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, “Hasta yakınları hasta olan kişinin ilaçlarını temin edebilmesi için uğraş göstermeli. Bilhassa psikoz dediğimiz akıl hastalığı seviyesinde olan hastalar ilacı temin etmekte zorluk çekebilir, bu yüzden hasta yakınları hasta bireylere dayanak olmalı. O kurallar artında hastanın psikiyatrik rahatsızlığının artması en başta hasta yakınlarını sıkıntı durumda bırakır. Hastanın durumu ilaç ile düzelmiyorsa süratli bir halde bir psikiyatrist uzmanına başvurmaları gerekir” dedi.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
