Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, sigorta kesimine ait açıklama ve değerlendirmelerde bulundu. Sigortacılık kesiminin sahip olduğu faal büyüklük ile ülke iktisadına ve uzun vadeli finansman muhtaçlığına kıymetli bir katkı sağladığına değinen Gülen, sigortalanmanın bir lüks değil gereksinim olduğunu belirterek, kesim olarak öncelikli amaçlarının, toplumsal sigorta şuurunun süratle artırılmasını sağlamak olduğunun altını çizdi.
Türkiye’deki sigortacılık kesiminin en kıymetli aktörlerinden olan Aksigorta’nın Genel Müdürü Uğur Gülen, kesime ait yıl sonu değerlendirmelerini ve gelecek yıla ait beklentileri paylaştı. Türkiye’deki sigortacılık dalının sahip olduğu etkin büyüklük ile ülke iktisadına ve uzun vadeli finansman muhtaçlığına değerli bir katkı sağladığını buna karşın toplumdaki sigorta algısının hala bir ‘lüks’ olduğunun altını çizen Uğur Gülen, “Ülkemizde sigortacılıkta penetrasyon oranı her yıl artsa da daha güzel yerlere gelebilmesi elbette mümkün. 85 milyon vatandaşımıza sigorta teminatını daha yeterli anlatmayı, sigortalanmayı ve sigorta okuryazarlığını süratle artırmayı hedefliyoruz. Penetrasyon oranı dünya genelinde %7,4 iken ülkemizde bu oran %2,2 civarında. Bu oranı yükseltmek gayesiyle, ‘Vizyon 2024’ projesiyle yol haritamızı belirledik. Bu proje ile kesimimizin potansiyelini gerçekleştirmesinin önündeki yapısal zorluk ve bariyerlere işaret ederek, atılması gereken adımları belirledik. Türkiye’nin gereksinimlerini, en âlâ uygulamaları ve dünyadaki örnekleri tahlil ederek ıslahat fikirlerini oluşturduk. Ayrıntılı hesaplar yaparak ilgili branşların 2024 prim üretimleri ve poliçe adetlerine ait beklentilerimizi ortaya koyduk. Buna nazaran planlanan ıslahatların da hayata geçirilmesiyle 2024’e kadar brüt prim üretimini 299 milyar TL’ye ulaştırmayı; penetrasyon oranını %3,5’e çıkarmayı hedefliyoruz’’ dedi.
Sigorta kesiminde maliyetler yükseliyor
Sigortalanmanın önündeki en büyük mahzurlardan birinin enflasyon olduğunu görmezden gelemeyeceklerini de belirten Gülen, şunları söyledi: “Enflasyondaki artış hepimizin malumu. Örneğin, sıhhat sigortalarında muayene fiyatları, ilaç fiyatları ve tıbbi materyal fiyatları üzere pek çok kalemdeki artış nedeniyle maliyetler epeyce yükseldi. Bu tablo sigorta dalını birçok açıdan etkiliyor. Bu tesirleri hepimiz bir halde hissediyoruz. Fakat burada sorun bugün hissettiklerimiz değil, daha çok yarın ne olacağının öngörülmesi. Makro iktisattaki mevcut tablonun devam etmesi halinde global olarak dalın yaşayacağı gelişmeleri tahlil etmek ve şimdiden durum almak gerekiyor.’’
‘Enflasyon iktisadını yöneterek büyüyebiliriz’
Yüksek enflasyonun daha uzun yıllar devam edeceği düşünülen bir ortamda enflasyonun daldaki tesirinin yüklü olarak kaza hasar branşlarında ortaya çıkacağı ve mecburî trafik sigortalarının mevcut durumdan en süratli etkilenen sigorta tipi olacağını söyleyen Gülen, kelamlarını şöyle sürdürdü; “Swiss Re’nin Sigma raporunda yayınladığı küresel bilgileri sigortanın şiddetli devirlerde de büyüyen bir kesim olduğunu ortaya koyuyor. Bu yıl ve önümüzdeki devirde bölüme dair beklentiler ise olumlu. 2023 yılında ticari primlerde yüzde 3,1’lik bir artış öngörülüyor. Hayat dışı kesimde 2023’te gerçek olarak müspet büyümeye dönüş beklentisi var. Her ne kadar artan faizler yatırım ortamında sakinliğe neden olsa da daha sağlam yatırım kararlarını da beraberinde getirecek. Bu durum kârlılıkları olumlu etkileyecek. 2022’de hayat sigortacıları için daha âlâ yatırım getirileri olabilir. Dünya virüsle yaşamaya ahenk sağladığı için gelecek yıl pandemi tedbirleri azalacak. Bu da hayat kesimi kârlılığını destekleyebilir. Swiss Re’nin dalla ilgili beklentileri enflasyona ve bunun global iktisat üzerindeki muhtemel tesirlerine karşın olumlu. Bence, Türkiye sigorta kesimi olarak biz de olumlu beklentiler içinde olabiliriz. Enflasyon iktisadını yöneterek büyüyebiliriz.’’
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
