10 Aralık Toprak Ana (Terra Madre) Günü, Narlıdere’de sokak lezzetleriyle kutlandı. Narlıdere Belediyesi ve Slow Food Narlıdere Birliği’nin ortak çalışmasıyla gerçekleştirilen aktiflikte vatandaşlara en beğenilen sokak lezzetleri ikram edildi, geleneksel-yerel yeme kültürünün ve lokal ekosistemlerin korunmasına dikkat çekildi. Narlıdere Belediye Lideri Ali Engin, “Yerel kültürümüzün vazgeçilmez modülü olan lezzetleri, etrafa ve sıhhatimize ziyan vermeden sofralarımıza ulaştırma eforuna Narlıdere Belediyesi olarak dayanak veriyoruz. Besin mirasımızın korunması için efor gösteren Slow Food gönüllülerine yürekten teşekkür ediyorum” dedi
Narlıdere, Slow Food üyeleri tarafından her sene dünya çapında kutlanan Toprak Ana (Terra Madre) Günü’nde kutlama programına mesken sahipliği yaptı. Narlıdere Belediyesi ve Slow Food Narlıdere Birliği’nin katkılarıyla Sahilevleri Mandalin Kafe’de düzenlenen aktiflikte, Türk mutfağının ve İzmir’in en beğenilen sokak lezzetleri vatandaşlarla buluştu. Narlıdere Belediye Lideri Ali Engin, Slow Food Türkiye Kurucusu Nedim Atilla, Slow Food Narlıdere Birliği Başkanı Prensip Engin ve İzmir Aşçılar Derneği Lideri Doç.Dr.Turgay Bucak’ın da katıldığı Toprak Ana Günü etkinliğinde, geleneksel-yerel yeme kültürünün ve mahallî ekosistemlerin korunması gerektiğine dikkat çekildi. Toprak Ana kutlamasına katılanlara tarhana çorbasının klasik tekniklerle yapılışı anlatılırken, konuklara en beğenilen sokak lezzetleri ortasında yer alan midye dolma, halka tatlısı, boyoz, nohutlu pilav, gözleme, elma şekeri ve çiğ köfte ikram edildi.
YEREL ÜRETİCİLERİ KORUYORUZ
Narlıdere Belediye Lideri Ali Engin, uygun, pak ve adil bir besin sistemi kurmak için çabalayan Slow Food hareketinin destekçisi olduklarını tabir ederek, “Biliyorsunuz ki Narlıdere’mizde AVM yok. Vatandaşlarımız alışverişlerini küçük esnaftan yapıyorlar. Lokal kültürümüzün vazgeçilmez kesimi olan lezzetleri, etrafa ve sıhhatimize ziyan vermeden sofralarımıza ulaştırma eforuna Narlıdere Belediyesi olarak takviye veriyoruz. Mahallî ve küçük ölçekli üreticileri destekliyor; tüketicilerin sağlıklı besine erişilebilir fiyatlarla ulaşması gerektiğini savunuyoruz. Zira geleceğimizin tarımda olduğunu biliyor; gelecek kuşakları işlenmiş besinlerden uzak tutmanın daha sağlıklı bir yaklaşım olduğunu savunuyoruz. Besin mirasımızın korunması için efor gösteren Slow Food gönüllülerine yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Lider Engin ayrıyeten, Türkiye’de gastronominin ön plana çıktığına dikkat çekerek, “Bu yaklaşımı yanlışsız buluyorum. Mahallî lezzetlerimizi markalaştırarak bunun üzerinden bir ekonomik bedel yaratabilir, kültürümüzü koruyabilir ve sağlıklı besine ulaşabiliriz” açıklamasında bulundu.
GERÇEK BESİNİN PEŞİNDEN KOŞMALIYIZ
Slow Food Türkiye Kurucusu Nedim Atilla ise, Toprak Ana’yı hürmetle kucakladıklarını söz ederek, “İzmir’in sokak lezzetlerini burada tanıtıyoruz. Bütün bunları gerçek besine ulaşmak için yapıyoruz. Fakat tüketiciler güzel, pak ve adil gıdayı talep ederse muvaffakiyete ulaşabiliriz. Bilmediğimiz hastalıklar her geçen gün artıyor ve bunun temelinde beslenme yatıyor. Çocuklarımıza sokak lezzetlerini sevdirmeliyiz. İşlenmiş besinler üzere sıhhatsiz eserleri geleceğimizin teminatı çocuklarımızdan uzak tutmalı, gerçek besinin peşinden koşmalıyız” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
